[Blog Tur] Yaz Kılıcı (Magnus Chase ve Asgard Tanrıları, #1) - Rick Riordan | Yorum




Orijinal Adı: Sword of Summer
Yazarı: Rick Riordan
Yayınevi: Doğan Egmont
Sayfa Sayısı: 564
Goodreads Puanı: 4.38
Seri: Magnus Chase ve Asgard Tanrıları
Format: Karton Kapak
Puanım: 4/5


TANITIM

Magnus Chase'in başına o güne dek yeterince iş açılmıştı. İki yıl önce annesinin kendisine kaçmasını söylediği o korkunç geceden beri Boston'da sokaklarda yaşıyor, polisten ve sosyal hizmetlerden yalnızca kafasını kullanarak kurtuluyordu. Magnus bir gün peşine bir başkasının düştüğünü öğrendi: Annesinin kendisini tembihleyerek uzak durmasını söylediği dayısı Randolph. Ancak Magnus, dayısından kaçmak isterken onun avucunun içine düşüverdi. Randolph ise İskandinav tarihiyle ilgili bir şeyler geveleyip Magnus'a bir yerlerde doğuştan hak ettiği bir şey olduğunu söyledi: Binlerce yıldır kayıp olan bir silah. Randolph konuştukça eksik parçalar bir bir tamamlandı. Asgard tanrıları, kurtlar ve Kıyamet Günü hakkındaki efsaneler Magnus'un hafızasında yeniden şekillendi. Ancak fazla vakti yoktu, çünkü o an bir ateş devi Boston'a saldırmakta ve Magnus'a kendi güvenliği ile binlerce masum insanın yaşamı arasında bir seçim yapmaya zorlamaktaydı… Bazen yeni bir yaşama başlamanın tek yolu, ölmektir.

YORUM

Herkese merhaba!

Aslında bu yorumumu YouTube kanalıma video olarak girmeyi ummuştum fakat bu haftasonu moralim biraz bozuktu, üzerine de hasta oldum derken video çekecek ne vaktim kaldı ne de enerjim; o yüzden yeniden bir başka blog yazısında buluştuk! Tahminen aranızda daha önce bir Rick Riordan kitabı okumamış birisi yoktur... Varsa bile, okumamış her 1 kişiye okuyan 9 kişi düşüyor diyebiliriz bence. İşte ben o 1 kişiyim... Geçmişte Şimşek Hırsızı'na başlamış, sonra hatırlamadığım sebeplerden yarım bırakmıştım ve bir daha da okumak nasip olmadı. 

Percy'le alakası olmayan bir seri olduğunu öğrenince, Yaz Kılıcı ilgimi çekmedi diyemem çünkü aslında bir süredir içten içe Rick Riordan'ın bir kitabını okumak istiyor fakat eskiden yarım bıraktığım için Percy Jackson'a başlamayı da gözüm yemiyordu. Yaz Kılıcı mükemmel başlangıç kitabı oldu benim için :)

Kitap, Doğan'ın son zamanlarda sahiplendiği ince ve yumuşak, eğilip bükülebilen kağıda basılmış olduğundan 600 sayfa değil de 300 sayfa gibi görünüyor. Eskiden bu kağıdı sevmiyordum fakat Yaz Kılıcı'nı okurken nedense kağıdın yumuşaklığı çok hoşuma gitti, sürekli sayfaları çevirip küçük bir çocuk edasıyla resmen kağıtla oynadım arkadaşlar. :D Bu da bir itiraf olsun. :D Kapaktaki gümüş yazılar siz kitabı ne kadar çok taşırsanız o kadar çok siliniyor ve bir süre sonra oradaki "Magnus Chase ve Asgard Tanrıları" yazısı görünmeyecek bile... ama onun dışında ben baskıyı sevdim ya, cidden saçma bir şekilde sevdim.

Kitaba gelirsek... Aslında konusundan pek fazla bahsetmek istemiyorum çünkü 600 sayfalık bir roman, takdir edersiniz ki bir de Rick Riordan romanı, sürekli bir şeyler oluyor. Durmadan, olay üstüne olay... Bir olaydan bahsetsem bir başkasının ipucunu yakalayabilirsiniz ve spoiler vermek istemiyorum :D Sadece ilk 30-50 sayfada gerçekleştiğini bildiğim birkaç şeyi anlatacağım o yüzden. Kitap, ana karakterimiz olan Magnus'un iki figür - bir kız ve bir adam - tarafından aranmasıyla başlıyor. Magnus bu iki kişinin kim olduğuna baktığında, amcasını ve kuzeni Anabeth'i görüyor. (Evet, Chase: Magnus, Anabeth'in anne tarafından kuzeni.) Ve kitabın ta ilk başında karakterimiz bir ateş deviyle savaşırken ölerek, bir Valkyrie olan Samira tarafından Valhalla'ya götürülüyor.

Şahsen ben kitabın dilini ve özellikle de çevirisini çok sevdim. Middlegrade, yani ilkokul 4-5 ve ortaokula yönelik bir kitap olduğu için, anlatımının espritüelliği bence çok büyük bir avantaj çünkü çocuklar sıkıcı şeyler okumak istemiyor; Rick Amca da satır ardına satırda kurduğu esprili cümleleriyle bence ilgiyi kitapta tutmayı çok güzel başarıyor. Tabii elbette çevirinin rolü bunda çok büyük. Normalde aşırı Türkçe'leştirilmiş çevirileri pek sevmem fakat bu kitapta hiç sıkıntı çekmedim okurken. Bir yerde Magnus "Ben şok, ben vefat," diyor. Düşünün arkadaşlar. :D Çeviriyi çok ilgi çekici ve sempatik buldum. Kitaba çok uymuştu bence. Her kitapta bu tarz çevirileri sevmezsiniz fakat cidden, Yaz Kılıcı için mükemmel çeviri buydu bana sorarsanız. :D Daha iyisi olamaz. :D


Karakterler deseniz, ayrı güzel. Magnus'u çok anlatmayacağım çünkü bana sorarsanız çok da bir esprisi yok onun. İyiydi, hoştu, güzeldi ama kitapta kalbimi çalan karakter olamadı ne yazık ki... (burada "kalbini çalmak", aşık olmaktan çok favorisi olmak anlamında kullanılmıştır. magnus 16 yaşında.) Favori karakterim Otis'ti. Kendisi konuşan, emo bir keçi. 

"Nasıl yani?" Otis, Thor'un her akşam yemek için kestiği ve kemiklerinden canlanan keçisi. Asıl adı Otis değil fakat isminin nasıl yazıldığını hatırlamıyorum ve kitapta kendisi için "Siz bana Otis deyin," gibi bir şeyler diyordu, o yüzden... :D SİZ HAYATINIZDA EMO BİR KEÇİ GÖRDÜNÜZ MÜ? Bayıldım bu karaktere ya. Ana karakter olmanın yanından kıyısından geçmese de, sürekli sürekli "Boğazımı da kesebilirsiniz, fark etmez," demesiyle gülmekten öldürdü beni. Magnus keçiye "Seni öldürmek gibi bir planımız yok," diyor, keçi efendi "Öldürüp yiyebilirsiniz, alışkınım ben," diyor... DAHA GÜZEL NE OLABİLİR?

Bence Rick Riordan tamamen bu keçiyi anlatan bir kısa hikaye yazmalı. Çok ciddiyim.

Diğer karakterlere geçersek: 
(Çok detaylı anlatmayacağım çünkü kalbim Otis'e ait...)


Samira El-Abbas, Amerika'da yaşayan Müslüman bir Arap. Bence çok zeki ve yetenekli bir kız, aynı zamanda ....'nın çocuğu. Söyleyemem, spoiler! :D


Hearth (ya da uzunca: Hearthstone) run büyüleriyle uğraşan bir elf. Aynı zamanda sağır ve çok başarılı bir karakter :D


Blitz (ya da uzunca: Blitzen) modaya yeteneği olan bir cüce. Resmi karakter kartlarında siyahi olarak çizilmişti ama kitapta bundan bahsedildiğini hatırlamıyorum, o yüzden gördüğümde şaşırmıştım ama genel olarak süper bir karakter :D Uyumsuz giyindiğini asla göremezsiniz.

Vee umursadığım karakterler burada bitti...

Ben kitabı çok sevdim ve gerçekten eğlenerek okudum, mitolojik ama ciddiyetten uzak, eğlenceli ve akıcı bir şeyler okumak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. 600 sayfa olduğuna bakmayın, cidden okutuyor kendini :D Ben daha kısa kitapları daha uzun sürede okuduğumu bilirim... bu, onların yanında cidden hızlıca okundu ve bitti. :D

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder