Yorum: Mezarlarınıza Tüküreceğim - Boris Vian


Adı: Mezarlarınıza Tüküreceğim
Yazarı: Boris Vian
Yayınevi: İthaki
Sayfa Sayısı: 128
Çıkış: 2002
Goodreads Puanı: 3.72
Seri: -
Puanım: 4/5

Bu roman ilk kez 1946'da Vernon Sulivan takma adıyla yazıldı. Ve 1949'da "ahlaki değerlere hakaret" ettiği gereçeksiyle yasaklandı. Nedeni, erotizmin "aşırı" gerçekçi bir biçimde betimlenmesiydi. 1940'lı yılların başında Amerika'da yaşanan ırkçılık, şiddet ve hoşgörüsüzlükle dalgasını geçen Mezarlarınıza Tüküreceğim, döneminin ve 20. yüzyılın en ünlü ve çarpıcı romanlarından biridir.
Boris Vian, pek çok yazardan beklenen "duyuları ateşleyici" bir üsluba sahip değildir. Vian'ın üslubu, romanlarında alçak sesle duyulabilen bir müziğin içinde gizlidir. Mezarlarınıza Tüküreceğim, bu müziğin seslendirildiği bir kara roman pastişidir...

Bir kitabı bitirdiğim saniye yazmalıyım hakkındaki düşüncelerimi, yoksa o kitabı bitirmiş olmanın hissettirdikleri yok olabiliyor ve ben o duyguyu geri getiremiyorum. Bu yazıyı da "Mezarlarınıza Tüküreceğim"i bitirdikten sonra yazmaya başladım fakat zihnim o kadar boş ki... Sanki kitabı bitirmedim de, bilmiyorum, yarıda bıraktım veyahut serinin ikinci kitabını bekliyor gibiyim. Oysa her şey sonuçlandı ve hiçbir şey devam eder durumda değil. Nasıl hissediyorsun diye sorarsanız sadece  bir kelimeyle yanıtlayabilirim sizi ...boş.

Bu kitapla tanışmam çok yakın bir zamanda oldu. Yakın bir arkadaşımla Kadıköy'deki bir kitapçıdaydık ve onun tavsiyesi üzerine bir edebiyat dergisi almıştım; "Peyniraltı Edebiyatı". Derginin bu ayki sayısı Boris Vian'a ithaf edilmişti - ki ben bundan önce yazarın adını duymamışım - ve yazılarından birinde bu kitabın bir eleştirisi vardı; yani ben kitaba sıfır bir zihinle başlamadım. Büyük ihtimalle de boş hissediyor olmamdaki en büyük etken de bu. Merak etmeyin, benim bu yorumum o okuduğum eleştiriye benzemeyecek, çünkü o yazıyı okumak bana bu kitabı bir nevi öldürdü. Şöyle, yazı kötü bir şey demiyordu fakat bütün "sürpriz"i kaçtı denebilir. Kitapta olacağını bilmediğim hiçbir şey olmadı ne de olsa...

Fakat, hiçbir şey bilmeyen bir okuyucu olsaydım ne kadar rahatsız olacağımı, ne kadar şaşıracağımı tahmin ediyorum da... Kitap, zamanında ahlaki değere aykırı bulunduğu için yasaklanmış bir kitap ve hak veriyorum: İçinde on yaşındaki kızlarla seksten cinayete kadar birçok şey barındıran bir kitap ve zamanının ahlaki değerlerini bilmesem de, şu anki değerlere bile aykırı kaçan noktaları var. Okurken rahatsız oldum mu? Biraz. Sizlere, bana bu kitabı merak ettiren yazıdan bir alıntı yapmak istiyorum:
Lee Anderson bu iki kadına - hatta bize de - hayatımızda görüp görebileceğimiz en büyük şiddeti tattırmaktan kendini alıkoyamaz. Tam bir intikam makinesidir. O, adeta bir bıçaktır; Nash'i de onun bileği taşıdır. Bir insanın, aslında iyi bir insanın, öfke ve intikam duygusuyla nasıl hayvanımsı bir varlığa dönüşebileceğinin romanıdır "Mezarlarınıza Tüküreceğim".
Şahsen Lee Anderson karakterinin "iyi" yanını göremedim. Karakter baştan aşağı bir yalandı adeta, en azından bana öyle göründü. Doğrularını tamamen saklayan, işine gelenleri söyleyen bir zehir...

Boris Vian'ın okuduğum ilk kitabıydı ve son olmayacakmış gibi geliyor. Günlerin Köpüğü hakkında da en az Mezarlarınıza Tüküreceğim kadar çok şey bildiğim için, acaba okuduktan sonra aynı boşluğa düşer miyim diye sormadan edemiyorum kendime. Tabii, yakın zamanda okuyamayacağım onu. Her şeyin bir sırası var. Şöyle ki, bu kitabı sıfır bilgiyle okuduğunuz noktada, kafanız karışacak, kızacak, sinirlenecek ve yazarın kurduğu sahneye hayran kalacaksınız. Ben bilmiyor olsaydım, Lee Anderson'ın aslında ne olduğu sorusunun yanıtı bir tokat misali çarpardı, inanıyorum. Yorumu sonlandırmadan önce, kitapta altını çizdiğim nadir yerlerden birini paylaşmak istiyorum:
Tom fazla namusluydu, bu da onun sonu olacaktı. Sanıyordu ki iyilik yapmakla iyilik bulunur, oysa böyle bir şey olsa bile, bu sadece bir rastlantıdır. Önemli olan tek bir şey vardır; o da öç almak, hem de fazlasıyla.
Önereceğim bir kitap mı olduğu sorusuna gelirsek de, kesinlikle evet.

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder